18 Haziran 2009 Perşembe

Umut

Umut öyle ilginç bir kelime ki, unut eylemini hatırlatıyor. Bardağın boş - dolu tarafı muhabbetleri, günün küçük canavarları, kahkahalar ve sesizlik... Kalbin her atışında umudun yer kapladığı gerçeği...
Bu gerçeğe inanmak umuda inanmak ile aynı şey mi? Bence değil... Öyle olsaydı küçükken dinlediğimiz masallar gibi pespembe yaşardık hayatı. Ama egoistlerin, kötülerin, seri katillerin, kibirlilerin ve patavatsızların olduğu bir dünyada, umut yalnızca günü geçirmek için alınan bir sakinleştiricidir, değişikliklere yol açmaz.
O sebeptendir ki umuttan yüksek doz alınmamalıdır, yoksa kırılan hayallerle aynı etkiyi verir, güzeller güzeli gider, matematik gibi nefret edilen dersler kariyer yollarını tıkar ve herkes sizi değil geyik muhabbetlerini dinler.
Hayaller mi? Değerler mi? Ciddiyet mi? Parlayan, uzak galaksilerin yıldızlarıdır onlar. Hadi ama, dile düşürmeyelim onları, ölmesinler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder