Onları herhangi bir yerde görebilirsiniz. Etten, kemikten, gülüşten ve yorgunluktan oluşan ruhlardır. Hepimiz gibidir, hepimizden farklıdır. Anlatmak isteyip de anlatamadıkları, bağıra bağıra anlattıkları ile bizden ayrılır hepsi.
Güneşin yuttuğu raylarda ilerlerken, bir metronun içinde, etrafa bakındığımızda, onları göreceğiz. Nefes alıp verişlerini duyacağız ve aklımızdan dudaklarına kelimeler oturtmak geçecek. Onları kendimize yakın hissedeceğiz, hatta bazılarının yüzünü sabaha kadar seyretmek isteyeceğiz. Tablodaki yerleri ne? Tabloyu yapan kim? Tüm bu insanlar nereden geliyor? Gittikleri yerde mutlu olacaklar mı?
Anonsları dinlemekten yorulduğunuzda, şarkınız bitip kulaklıklarınıza sessizlik çöktüğünde gözlerinizi ufuktan ayırmayın. Kayıp ruhların arasında kendinizi unutmamak için bir şeyler yapın. Gülümseyin, güzel bir kadına göz kırpın ya da çevreye dikkatle bakın. Belki de sıradaki ışık sizi aydınlatacak.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder