Bu soruya cevap vermekten sıkıldım artık. Cevap versen kendine yalan söyleyeceksin, cevap vermesen nezaketsizlik olacak.
İşim gereği bu soruyu günde bir sürü kez cevaplamak zorunda kalıyorum. Gülümseyerek takılmış plak misali ' İyiyim ' diyorum. ' İyiyim ' derken içimde volkanlar patlıyor oysa ki.
İnsanın hayatında heyecan söz konusu olmadığında böyle oluyormuş. Oysa eskiden çok güzel resimler yapar, çok güzel yazılar yazardım. Lise döneminde, sınıfta tek öğrenciyi yetenekli olarak gören resim öğretmenim, Allah rahmet eylesin, sayesinde resimden soğudum. Yazıyla aram ne zaman bozuldu? Bilemiyorum. Belki sabırsızlığımdan dolayı hemen iyi eserler vermek istedim.
Farkına vardığım iki şey var: Büyük abilerin dünyasında yeteneksiz biri olduğum ve 30 yaşından sonra birinin emrinde çalışamayacağım...
Umutsuzum. Mutlu olmakla umutsuz olmak ince bir çizgide kesişebilir. Yüzünüz gülerken içinizde sürekli bir şeyler yanar. Demek ki ne yapıyoruz? Aşksız, umutsuz, üniversitesiz bu dünyada umut etmeden ama başkasının robotu olmadan yaşamaya çalışıyoruz.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder