Sam Mendes' in oscar ödüllü filmini şimdiye kadar izlememiş olan kaçırmasın. Film iki Amerikan Ailesini anlatır, güzel bir sokakta, iki katlı evlerde yanyana iki aile oturmaktadır. Gece ve gündüz kadar farklıdır iki aile.
Burnham Ailesinde anne Carolyn' in sözü geçer. Emlakçı olan Carolyn işinde hırslıdır, ailesini sabah okula ve işe bırakma görevi de onundur. Baba Lester - ki filmin anlatıcısı odur - 14 senedir aynı işi yapan, oldukça normal bir adamdır. Kızları Jane ise ponpon kızlarda yer alan, göğüslerini büyütmek isteyen ve ailesinden nefret eden tam bir ergendir.
Pitts Ailesine gelince... Frank Fitts emekli bir donanma subayıdır, sert disipliniyle ailenin lideridir. Eşi Barbara ve oğlu Rick onun sözünden çıkmaz. Ancak Rick özgürlüğü arar, otlarda ve uyuşturucuda. Epey de para kazanır bu sevimsiz işten.
Filmin ana konusunu taşıyan Angela Hayes ise sigara ve seks gibi alışkanlıklarını saklamadan yaşayan bir liselidir. Açıkçası Jane de ondan büyülenmektedir.
Düğümlerden biri basketbol maçı sırasında çözülür, kızını izlemeye gelen baba Lester, Angela' yı görür ve hayatı bambaşka bir yöne sürüklenir. Bu sahnenin ardından ikinci perde açılır.
Lester rutine ve eşine başkaldırır, işinden şantaj yaparak ayrılır, bir fast food dükkanında işe girer, eşini ve aşığını işyerinde çalışırken yakalar, vücut yapar.
Lester' in tek yakın arkadaşı yan komşu Ricktir. Rick ile saçmasapan muhabbetler eder, esrar içerler. Rick değişime uğrayan bu adamda yeni bir kapı açar, elinden düşürmediği kamerasıyla açtığı kapılardan biri dışında.
Finale yaklaştıkça rutin ve yalanlar yıkılmaya, karakterler kendilerini sorgulamaya başlar. Herkes ayrı bir hayata rotayı çevirmiştir. Odasına girilmesine oldukça sinirlenen Frank, oğlunu yumruklar. Jane, Angela' dan uzaklaşır. Rick, Jane' in kalbini çalar. Son sahneler iki ev arasında ve Carolyn' in arabasında geçer. ' Her yeni gün kalan hayatınızın ilk günüdür, öldüğünüz gün dışında. ' diyen Lester, onu oğluyla yakalayan Frank ve ondan kopmak isteyen Carolyn üçgeninde hapsolmuş Rick ve Jane, New York' a gitmeden önce, Lester, salonda Angela' nın düğmelerini çözmektedir. ' Bu ilk tecrübem olacak ' sözü Lester' in geri çekilmesine yol açar. O anda karakterlerin yaşadıkları yalandan kopmaya başladığını görürüz. Bazıları için bu bir aile fotoğrafıdır, bazıları için kaçıştır, bazıları için de silahtır.
Finalde Frank ve Carolyn' den hangisinin Lester' i vurduğunu başta anlamayız. Aslında o sırada aklımıza sorular takılmıştır. Yaşadığımız hayatın neresindeyiz? Hayatımız kendi seçimlerimiz mi yoksa bir başkasının seçimleri mi? Yalan bizi esir mi aldı?
Bu sorularla noktalanır American Beauty, her insanın vücuduna sıkışmadan özgür kalmayı istediği ama ailesinden kopamayacağı gerçeğini bildiği bir atmosfere giriş yaparız.
5 Kasım 2009 Perşembe
8 Ekim 2009 Perşembe
çılgın toplumdan uzak...
Hardy' nin ünlü romanından yola çıkarak, kalabalık ve gürültünün uzağında, tek başına kalabilmeli, vakit geçirebilmelidir insan.
Zaman zaman bir güç bizi alıp insanların arasına sokar. Sanki onların arasında olmazsak kaybolacağımız zannını taşırız. Ama bu yanlıştır, tam aksine insan tek başına kalabildiği zaman kendini bulabilir, kafasını dinleyebilir, zaman zaman kaçmak ve saklanmak iyi gelir.
Zaman zaman bir güç bizi alıp insanların arasına sokar. Sanki onların arasında olmazsak kaybolacağımız zannını taşırız. Ama bu yanlıştır, tam aksine insan tek başına kalabildiği zaman kendini bulabilir, kafasını dinleyebilir, zaman zaman kaçmak ve saklanmak iyi gelir.
4 Eylül 2009 Cuma
sonbahar buruk bir hüzünle gelir. yazın son demleri ağır ağır hükümdarlığını bırakır, tahttan çekilir ve sonbahar krallık tacını takar. güz yağmurları şehre yaklaşır, bulutlar dolaşır gökyüzünde. şehirden ayrılıp son bir tatil yapmak için sonbaharın ilk demlerini seçmeli insan. boş bir kumsal bulmalı ve ateş yakıp hafif bir müzik dinleyerek gökyüzünü seyretmeli.
9 Ağustos 2009 Pazar
3 Ağustos 2009 Pazartesi
Çarpıntı
Kim olduğunu unutuyorsun adeta. Bambaşka bir dünya ile gerçek dünyanın arasında sıkışmış kalmış gibisin. Kış soğuğunda da, yaz sıcağında da ter birikiyor alnında. Sanki herkes seni takip ediyor. Karanlık sokaklarda peşinden gelen ne? Kim? Neden bu kadar huzursuzsun? Neden gülleri koklamaktan korkuyorsun? Mutluluk en buruk anında bir gülümseme kadar yakın olabilmeli bazen. Karanlığın da, ışığın da sensin, yeter ki gözünü aç ve çevreni dikkatle seyret, hiçbir şey düşünmeden.
1 Ağustos 2009 Cumartesi
Küçük bir hatırlatma...


Manisaspor' un elindeki yetenekli oyuncuları bonservis bedeli talep ederek başka bir takıma gitmesi için izin vermesi son derece normal... Ancak Manisaspor yönetimi, önümüzdeki sezon sonunda Ufuk Ceylan ve Sezer Öztürk' ün kulübe bonservis geliri bırakmadan serbest transfer hakkı kazanacağını da hatırlamalı...
' Söndür o elindekini! '
Malum yasağın ardından kış için sakız ve kürdan depolama çalışmaları başladı. Zor da olsa insanlar yasağa katlanacak, ancak benimsedikleri için değil, ceza ödemek istemedikleri için.
Yasak henüz başlamışken, bir de ortaya bir söylenti çıktı. En ucuz sigara 8 tl olacakmış. İnsanın aklı almıyor, yasaklar ve zamlarla insanları zorla sigaradan koparacağınız yerde, ' Tamamen yasak ' ya da ' Söndür o elindekini ! ' deseniz ya saygıdeğer devlet büyükleri?
Bir de sigara içmeyenlerin tercihine saygı duyulup içenlerin tercihine saygı duyulmaması var ki, o da apayrı bir konu... Hani herkesin tercihi eşitti?
Yasak henüz başlamışken, bir de ortaya bir söylenti çıktı. En ucuz sigara 8 tl olacakmış. İnsanın aklı almıyor, yasaklar ve zamlarla insanları zorla sigaradan koparacağınız yerde, ' Tamamen yasak ' ya da ' Söndür o elindekini ! ' deseniz ya saygıdeğer devlet büyükleri?
Bir de sigara içmeyenlerin tercihine saygı duyulup içenlerin tercihine saygı duyulmaması var ki, o da apayrı bir konu... Hani herkesin tercihi eşitti?
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)